Ahmet Dönmez Şubat 2021'in ilk günlerinde çok önemli bir yazı dizisine başladı. Yazı dizisinin başlığı "Cemaat, içeriden adım adım 15 Temmuz'a nasıl sürüklendi" şeklinde. Mayıs 23 itibariyle 17 bölüm geride kaldı. En az on bölüm daha yayınlanacak gibi.
Okumakta olduğunuz yazının amacı
yazı dizisinin içeriğinden çok sayısal analiziyle ilgili. Ama sayısal yönlerine
geçmeden önce içerikle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Sayın Dönmez
tarihi bir iş çıkartıyor. Gülen grubunu iyi bilen bir gazeteci olarak gerçekten
gazetecilik refleksi ve bilinciyle çok zor bir sorumluluğu üzerine alarak 15
Temmuz'a ışık tutacak bilgileri okurlarıyla paylaşıyor.
Yazı dizisi bugün için gereken
ilgiyi görmüyor olsa da, tarihe çok önemli bir not bırakıyor. İlerde kitap
olarak da yayınlanacağından hiç kuşkum yok. Gülen grubunun özellikle mahrem
ekibinin 15 Temmuz darbe girişimindeki rolü ile ilgili çok önemli detayları hep
birlikte bu yazı dizisinden öğreniyoruz. Pek çoğumuzun vakıf olmadığı bilgiler
paylaşılıyor. Çok gizli ve kapalı olmasıyla bilinen Gülen grubunun en gizli alt
yapılanması olan "mahrem hizmetleriyle" ilgili bu kadar bilgiyi asıl
kaynaklarından elde edip paylaşabilmesi, büyük bir gazetecilik başarısı.
Yazı dizisinin başlamasıyla birlikte
Sayın Dönmez özellikle Gülen grubu tarafından sistemli olarak "niyetin
cemaati bölmek", "istihbaratın adamısın", "şimdi zamanı
değil" türü karalamalara maruz kaldı. Bütün bunlara rağmen Gülen
sempatizanlarının bu yazıları dikkatle okumaları, üzerinde düşünmeleri ve
içeriğin ne manaya geldiğini idrak ederek hayatlarını vakfettikleri yapıyı
sorgulamaları kendi menfaatlerine. Hatta bir kısmı üzerinde aydınlanma etkisi
oluşturduğu da sosyal medyadaki yorumlarından anlaşılıyor. Bu sorgulamaların
önünü almaya çalışan Gülen hiyerarşisi de, karalamalarını artırarak ve
sempatizanlara bu yazıları okumama tahşidatları yaparak Ahmet Dönmez'i adeta
ademe mahkum etmeye çabalıyorlar.
Sayın Dönmez öğrendiklerini detaylı
bir şekilde anlatmak isterken ister istemez yazı dizisini uzatıyor. 17 bölümün
yayınlanması toplam 100 günü kapsadı. Konunun taraflarından gelen geridönümleri
değerlendirip yazı dizisinin içeriğine dahil ettiği için ardışık iki bölüm
arası ortalama 6.25 gün tuttu. Bu da art niyetli olmayan okuyucular için dahi
bir sıkılma / dikkat dağılmasına yol açıyor. Yazı dizisi uzadıkça ilginin
azaldığını iddia eden yorumlar okuyorum. Bunu teyit etmek için Dönmez'in
Twitter hesabından her bölümle ilgili attığı Twit'lerin yorum, RT ve beğeni
sayılarını derleyerek küçük bir veri tabanı oluşturdum. Bu verilerin görsel
özetini aşağıdaki grafikte bulabilirsiniz.
Yazı dizisi, ilk bölümünde 400
beğeniyle başlayıp kademeli olarak bu sayıyı yükselterek Mustafa Özcan'ın
adamlarının anlatıldığı 8. bölümde 1000+ beğeniye ulaştı. O tepe noktasından da
kademeli bir düşüşle Milsoft olayının anlatıldığı 17. bölümde 160 beğeniye
kadar indi. 8. bölümün büyük beğeni almasının en büyük sebeplerinden birisi
bir önceki bölümün Gülen sempatizanları arasında büyük yankı uyandırması, o
yazıda bahsi geçen üst düzey Gülenist yöneticilerin açıklamaları ve Ekrem Dumanlı'nın Dönmez ile girdiği polemik neticesinde yazı dizisinin mevcut ve eski
sempatizanların önemli bir kısmına ulaşması oldu. Bunun yarattığı korku ile
cemaat tabanına yazı dizisinin takip edilmemesi telkinleri, ardından gelen
düşüşte önemli bir etkiye sebep olmuş olabilir. Ayrıca, konunun
karmaşıklaşmasının da Gülen hiyerarşisinin etkisinde olmayan bağımsız okuyucuyu
olumsuz etkilemiş olma ihtimali var.
Özellikle Milsoft olayı ile ilgili
son üç yazıda okuyucu etkileşimi ve beğenisinin büyük düşüş gösterdiği
görülüyor. Bunda bir başka etken de Mayıs 3'te başlayan Sedat Peker video
dizisi olabilir. Peker'in videoları Sayın Dönmez'in yazı dizisini takip eden
kitlenin doğal olarak çok ilgisini çekti. Sınırlı zamanını Peker videolarından
yana kullananlar Sayın Dönmez'in son üç yazısına ilginin düşmesine neden olmuş
gibi görünüyor.
Sayın Dönmez ilk 14 bölümün
herbirinin duyurusu için ortalama 4.1 twit attı. Son üç yazısına ise toplam
sekiz (ortalama 2.7) twit atarken okuyucunun ilgisindeki azalmayı öngörmüş olabilir.
Kendisi de Peker videolarıyla ilgilenen Dönmez'in kendi odağını da, kısa süreli
dahi olsa, bu videolara çevirmiş olması da olası.
Son birkaç aydaki negatif
trende rağmen Ergenekon-Balyoz operasyonlarının anlatıldığı 13. bölümün büyük
ilgi gördüğünü de not edeyim. İçerik daha genel ve insanların kabaca bildiği
olaylar çevresinde geliştiği zaman, yazı dizisine ilginin eski seviyesine
döndüğü görülüyor. Mahrem hizmetlerdeki güç savaşlarının anlatıldığı 11. bölüm
ise, aynı ay içinde yayınlanan diğer bölümlerden cok daha az ilgi gördü. Çok az
insanın bildiği ve teyit edilmesi nerdeyse imkansız bilgilerin yayınlandığı bu
bölümün daha az ilgi görmesi bana şaşırtıcı gelmedi.
Eğer zamanım olursa yazı dizisi bittiği zaman bu bilgileri güncellemek niyetindeyim. İlgilenenler için Mayıs 23 itibariyle derlediğim veri tabanını aşağıdaki tabloda paylaşıyorum. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.
No comments:
Post a Comment